BANA KADERİMİN BİR OYUNU !!!


  Neler doğuruyor analar...Bir bilseniz neler...Mevsimi farketmez...Günü, saati, hatta yeri  hiç farketmez...Hayata dair bir başkoymuşluğun eserisinizdir ve analar...analarımız belki de ana olmanın yüceliğindendir diye inanasım gelirken hep sormadan kimseye, sadece eşleriyle istedikleri için en spontan yahut sezaryen yolla sokuvermişlerdir başımızı belaya :):):) Tahtımızı yapmışlardır elden gelen en güzel şekilde, her başkoyuşa aynı hevesle...Amma velakin bahtımızı Allah'a havale etmişlerdir...

  Eh madem anamız , babamız zahmet edip bizi salmışlar meydana, bize de yaşamak düşer deyip ilk andan almışızdır koca bir yükü omzumuza hayat bize güzel görünürken onların gözünde...Derken seneler su gibi akıp geçer...yer yer kirli, yer yer duru...Hepimiz bir şeyle bir şekilde büyümüşüzdür...Her şeyimiz olsa bile komşunun çocuğunda kıskanacağımız bir şeyimiz olmuştur hep...Oyuncaktır çoğu zaman, çikolatadır, bir pazar pikniğidir bazen bazen pazarları işe gitmek zorunda olmayan bir baba, bir kalemdir bazen bir defter, bazen en yaşıt arkadaşımızın ablasıdır evcilikte  arkadaş olan ,yahut  abisi kavgalarda kalkan olan...Bir sürü şeyimiz olmuştur işte çocukluğumuzun verdiği şekilde...En yakın arkadaşımız olmuştur muhakkak...hem en yakın, hem en rakip...düşünün ki doğum şeklimiz bile başlangıç rekabetimizin temelidir..Sezaryen mi normal spontan doğum mu? Annemizin ağrı eşiği bizim saçma kıvancımızdır o  zamanlarda....

  Bizle birlikte doğar herşey işte...Hep ilerde ne olacağımızın hayalini kurarken  aslında ne halt olacağımız ya da olmayacağımız...kimlere kalbimizi açıp nelere kafa yoracağımız...kimlerin ruhumuzu sarsıp,bedenimize zarar vereceği, hangi hayatları , hangi noktada kimlerle ve nasıl devam ettireceğimiz...dökeceğimiz gözyaşlarının litre , gülüşlerimizin saat hesabı hep bellidir...Adına kader demişlerdir..Ve biz büyürken en ufak bir can yanmasında yahut hazımsızlığını yaşadığımız en küçük darbede hem de sebebi kabak gibi bizken o adına kader dedikleri şeye yüklenmeye başlarız...Bizde hiç kabahat yoktur..Her şey zaten öyle olacaktır ve biz sadece aracıyızdır...

   Aynı yanlışları defalarca yaptıran şeyin kader değil, kapasitemiz olduğunu hiç kabullenmeden devam etmişizdir...Ne ölümler, ne gidişler, ne ihanetler, ne yanlış evlilikler , ne çirkin iftiralar, ne çok maaşlar ne az güvenler...Hiç biri ama hiç biri kader gerçeğinin sonuca varana dek geçeceği süreci kendi kapasitemizle şekillendirdiğimizi anlamamıza yetmemiştir..

   Hayır işte kader.. kader.. tamam mı? Hani kaderde varsa düzülmek, neye yarar üzülmek? derler ya ...Olay budur..Peki neden herkes düzülmüyor diye düşündük mü hiç? Evet düşündük!!! Sorduk hatta!!! Cevap yine değişmez...Eh o da düzülenin kaderiymiş...Şakaaaaa...gibiiii....


   Bu kadar bok attığıma bakmayın.Ben de afedersiniz  aynı bokun kahvesiyim ... Yaşadığım her pişmanlıkta, uğradığım her ihanette, sırtımdan ya da bilumum yerlerimden yediğim her kazıkta hayatımın anlamıyken en büyük anlamsızlığı olduğunun farkına vardığım kişiyi anımsarken hepppp kader dedim...Böyle olması gerekiyormuş...Bunda da bir hayır var dedim...Yediğim kazık hiç yetmedi kader saolsun..hep bunu yemesem yarın daha beterini görebilirdim dedim...İhanete uğradım en azından yatakta basmadım dedim...Ölülerime amam aman çok çekmedi diyerek teselli ettim kendimi...Velhasıl arkadaşımı doğru seçmek, söylenen yalanın farkına varmışken  göz ardı etmemek ya da sorgulayıp Rab'bimin bahşetiiği aklı kullanmak yerine kadere vermek sırtımı  daha kolay geldi...

   Bazen iyi de oldu...Bazen olmadı...Bazenn ben doğuşumun bile bir kader olduğu ve birilerinin kaderinde rol oynadığını düşünerek babama minnet, anneme şefkat kaderime de nefret besledim...Ve şimdi küstüğüm kaderimin bana nazik davranması ümidiyle yeniden başlayacağımm..Kimbilir belki her şey değişir,,mevsim değişir Akdeniz olur ve ben gülümserim..Kader..belli mi olur:):):)


Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Girdap

Düşündüğünüz her şeyin gerçek olma ihtimali.

Unutulmaz Film Karakterleri | Cilalı İbo