BEN ANADOLU!!!


Yıllar sonra, geçen sömürge hayatların akabinde bir vatanım olsun diyerek elini tutmuştum. Yerim yurdum vatanım sen olmalıydın, senin yanın olmalıydı Başkentim...Öyle bir vatanım olmalıydın ki tüm varlığımı armağan edebilmeliydim varlığına gururla, sadakatle,inançla...Ruhumun, yüreğimin bağımsızlığını ilan etmeliydim ilk sevda itirafında...23 Eylül dü tarihin...Ettim...ilan... sen...

   Sen başkentim oldun, ben gururla seni yücelten Anadolu şehirlerinden biri...Karnıbahar karnıbahar yüreğim vardı ne ekersen onu biçeceğin...Sevda ekişlerin vardı senin , güvenle huzurla sabırla çıkıp yürekten ellerine sunduğu asaleti vardı yüreğimin, aşk aşk kokan sana özel yetiştirdiği hayallerle süslediği bir geleceği vardı...
  
  Yağmurlar yağardı şehrime,karlar yağar, don olurdu  yer yer yalnızlıklardan... Güneş gibi doğardın sen Başkent'imin tepelerinden..Ne yağmur ıslatırdı o vakit ne donlar sarardı sokaklarımı...Baharları hep başka güzel kokardı saçlarım, yazları sımsıcak bakardı gözlerin, sonbaharın hüznü bizi sarmazdı hiç ve hiç bir kış üşütmezdi beni sen varken yanımda...

   Küçücük bedenin ve kocaman kalbini, gözlerimde taşırdım gittiğim yerlerde, kalbim şöyle dursun... Ben sana şiirler, ben sana mektuplar yazardım hep içinde yaşadığım vatanın aşkına , hasretine dair, sen okur gözlerime bakardın tertemiz tebessümünle...Bir sarılırdık Toroslar misali çevrelenmiş  bedenimizle...Memleket gibi kokardın hep..Azıcık uzak kalsam burnumu sızlatan, hiç eskimeyen her yerde ayırt edilen kokunla gelirdin burnuma  memleket memleket...

   Öyle vatan aşığı idim ki ben, başka diyarlarda yaşayamam , ölürüm derdim...Benim vatanım cennet, benim cennetim kalbin olurdu her seni sevişimde...

     Sömürge yaşamlardan arınıp yerleştiğim vatanım...benim senim...nice güzel günleri yaşadım sende ağlayarak da olsa, nice günlerini kutladım varoluşunu hediyelerle...Nice sevdalara ilham oldu sende yaşayışım, bende varoluşun...Seneler seneler seneler geçti nice bağrımda atışın, çınar ağaçları misali  sağlam duruşun, bir gül narinliğindeki ruhumun sadakatinle ve aşkınla hep canlı kaldığı, dikenlerinin hiç bir eli , canı acıtmadığı nice seneler geçti.

    Lakin gel gör ki farkına varamamışım aziz vatanın cebren ve hile ile zaptedildiğinin bir 18 Eylül akşamında... Anlayamamışım sağlam kalelerle çevrili Başkent'imin kalbinin bu taarruzlara direnmeyişine sebep olanı...Anlayamamışım...Bir Anadolu türküsü tutturmuşum, yağmur yağmur gözyaşlarımla...

   Şimdi sürgün bir  şehrin en yıkık sokağında beklemekteyim..Ben Anadolu'yum...Elbet yok olmam... Lakin bir sürgünü daha kaldırır mıyım bilemem.. Benim vatanım kirli artık,, benim başkentim hainlerin, kahpelerin elinde peşkeş çekiliyor ...Para ile satılmış yüreklerin sahte sevdalarına boyun eğmiş, her kalesine haram değmiş benim caaaanımm Başkent'imin...

   Kan götürüyor yüreğimin her sokağını, virane görünen  her  tarlasında bir zamanlar çiçeklerimin açmışlığı terk etmiyor düşüncelerimi, bir top  atıldı kaleden 19 Kasım sabahı değil hem de ,gecesi...yüreğimin sürgüne emrini hazırlıksız bildirişi oldu ..Oldu ya...

 Ben giderim..Ben Anadoluyum, alnım açık, geçmişim temiz, pis işgallere malup oluşumdan değil keza gidişlerim, başka şehirlerin sokaklarını aydınlatışımdandır...

   Soranlara selam, sevdalara ibret olsun ...yüreğim??? OLSUN!!! Bir de Vatan sağolsun!!!


                                                                                                                loca...

   

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Girdap

Düşündüğünüz her şeyin gerçek olma ihtimali.

Unutulmaz Film Karakterleri | Cilalı İbo