BİLENİ AZ DİYENİ ÇOK AŞKIN

Aşk nedir? Mesela Türk dil kurumu “Aşırı sevgi ve bağlılık duygusu” diye tanımlıyor aşkı. Ama yok, hiçbir tanım tatmin etmez bizi. Çünkü hepimiz başka biliriz bu mereti. Onlarca tanıma ve üzerine yazılmış sayısız kitaba rağmen ortak bir kanıya varılamamıştır aşka dair. Neden? Çünkü çok az kişi yaşamışken aşkı, herkes iddia eder onu tattığını. Ve aşkla tanışıksız kimseler, en yoğun yaşadıkları duyguyu aşk zanneder.

İşte bundandır acıyı aşk belleyenler. Yaşadığın en kuvvetli duygu acıysa eğer evvelinde, bunu bir de karşı cinsten hissedince hooop aşk acıyla eşleşir zihninde. Ama yok sevilmek ihtiyacıysa en yoğun hissin, seni sevene aşık hissedersin.

Bir de entrika tutkunları vardır ki sormayın. Hem sevilmemiş, hem yalnız hem de melankolikse biri, aman allahım uzak durun ondan. Fantastik arzularının peşinde destanlaşmak uğruna yapamayacakları yok gibidir o ruhların. Daha çok sevilmek uğruna gerçek sevenini bile görmeyebilir gözleri inanın.

Ya da en iyisi onu bunu bırakın da aşkın özüne bakın. “Yok efendim kolayın adı aşk olmazmış. Aman efendim şeker ilavesi yakışmazmış. Canım efendim pul biber olmazsa olmazıymış.” Nıchk nıchk nıchk….. Yanlış sular onlar. Aşk dediğin, biber turşusu olsa yakmadan geçer kursağından. Ayağını yerden falan kesmez mesela. Hatta yer çekimi kuvvetinin bire bir ispatıdır kendileri. Kısacası; huzurla tutkunun bir arada barınabildiği sevgidir aşk. Bir adamın dudaklarından tutkuyu da huzuru da aynı anda alabiliyorsan eğer kafayı mı yedin kardeşim daha ne arıyorsun? Belanı mı?

YELDA ARITAŞ

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Girdap

Düşündüğünüz her şeyin gerçek olma ihtimali.

Unutulmaz Film Karakterleri | Cilalı İbo