Bay L.

Uyumadan önce işemek için tuvalete gittiğinizde, herşeyden uzaklaştığınız o anda, sadece kendiniz ile baş başa kaldığınızda aynada ki kendinize baka kaldınız. Aklınıza sizden sonra gelen ilk şey ne olurdu? Merhaba. Ben Bay L. Benim aklıma ilk geleni anlatmadan önce neden adımın Bay L olduğunu açıklamak istiyorum. Adımın sonunda ki nokta kafamın bir imi gibi geliyor bana. L ise uzun zaman önce bana el sallayışını anımsatıyor giden Bayan L'nin. Ben artık kendimce olamayan bizi Bay ve Bayan L olarak yaşatmaya çalışıyorum. Bu yaşanılanları size bahsederken üst katımdaki Bayan T'nin kocasını aldatmasına ettiğim şahitliğide belitmek isterim. Gördüklerim ve yaşadıklarımın bana yarattığı dünyamda ondan habersizce onun başına gelebileceklerini düşündükçe, beynimde nasıl bir negatif iyon ürettiğimi siz düşünün. Bunların hepsi kader denilen o labirentli yolun ilk yol ayrımında durup, nereye gitmem gerektiğini düşündüğümde başıma gelmiştir. Bundan eminim. Ayna. Bakış sonrası. Aklıma gelen ilk şey, makas. Kendimden sonra aklıma ilk gelenin makas olması sebebi ile buna bir anlam yüklemeye çalıştım ama başaramadım. Başarmış olsaydım zaten konu buralara kadar gelmezdi. Ben Bay L, artı makas, eşittir? Neye eşit olabir ki? Uçları birlerinden keskin iki ayrı yolu belirli bir güç uygulayarak birleştirmem ve kesilen kısımları hayatımdan çıkarmam mı gerek. Yoksa sadece bir tanesi için mi geçerli bu. Bi kısmı sürekli saklamalıyım? Siz olsanız bu durumda ne yapardınız? Aklımın uc kısımlarında gezinen o olguyu mu kesip atmalıyım? Bayan T'nin seslerinden nasıl bir fantezi dünyası olduğunu anlayabilir durumdayım şu an. Bu bayan T'nin olayı bana eski  bir kız arkadaşımla yaşadığım aldatma hikayesini hatırlattı. Onu burjuvazimin doruklarına çıkaracak olguyu annesi ile yatarak yaşatmıştım. Aşırı alkolün bir mahsülü olan bu olayda ise benim tek suçum annesi ile göz göze geldiğimiz o derin bakışma anında onunla bakışmaya devam etmekti. Gerisi zaten burjuvazimin günah tohumlarının o edebi sözleri ile kendiliğinden gelişti. Bu biraz durum komedisi gibi değil mi? Üstelik ikisinede acı itirafları sonunda söylerken o bakışlarını hafızamdan silmemek için tokadı yiyene kadar bakarken. Edebi anlatımını biraz daha açık yapmak isterdim ama kısmet. Yani boşalırken annesine kızından daha iyi olamadığını kızınada annesi gibi ağzına boşalamadığım için ne kadar üzgün oldugumu söylerken ikisinde o nefret dolu bakışlarını unutmayıp her aklıma geldiğinde ne kadar iğrenç bir adam olduğumu unutmamak o şok etkisini yaratacak tokadı yiyene kadar bekledim onlara bakarak. Bir kanalizasyonun içinde kendimi kaybetmiş hala demir parmaklıklara yuva yapmaya çalışan bir köstebek gibi hissediyorum bazen kendimi. İşte buda o anlardan. Her yuva kurmaya çalışma sonrası içine doluşan pislikleri temizlemek yerine yeni bir ev yapmaya başlar gibiyim. İşte aslına bakarsanız Bayan L'nin el sallaması için elimden geleni yapıp onunla kurduğum bir yuvanın içinde ki pislikleri temizlemek yerine onsuz bir pislik dünyasında, kendimi arındırmak için sonuna kadar beklemeyi tercih etmemdir el sallamasının sebebi. Nedenleri bu kadar açıkken hala onunla ilgili bu düşüncceye kapılmamda ayinin bir parçası olsa gerek. Kendimi arındırmak için beyazın içine girmek yerine her yeri karartıp karanlığın içindeki o beyaz ışığa bakmak belki benim karakterimi yansıtıyordur. Belkide o makas benim dünya ile bağlantımı kesmemdir. Kendinize biraz daha açık bakabilir misiniz? Daha açık. Daha herşeyden ve herkesden bağımsız. Kapıların açılması gereken sınırlardan. Ufuk çizgisinden yada kendinizden gidebildiğiniz en uzak noktadan. Ordan bir makas ile kesebilir misiniz? Hayal bile edemediğiniz anların, gözleri kör eden ve ilerisi görünmeyen bir ışığın kapanmasını sağlayabilir misiniz makasla durduğunuz yerden keserek. Aydınlatılmayan bir geçmişten kopan bir ışığın önünde  geleceğinizin ilk metrelerini görmek için. Bunları yapmak için biraz daha cesur olabilir misiniz? Ben tam olarak bunu yapmaya çalışıyorum. Ama hala başaramadım. Çünkü BAyan L. hala geçmişin içindeki bir geleceğin hayali. Ne olması gerektiği kadar uzak, nede yeteri kadar yakın. Bulunduğu yer Bayan T ile kulaklarımın arasında bir yer. Belirli zamanlarda koparıyor bulunduğum yerden beni ve alıp en ucsuz kıyılarında gezindiriyor. Uçurumundan aşağıya düşmemem için de o eşsiz falezlerini yarattığı rüzgarı ile her yerimden geçerek. Farkına varamıyor ki gözlerimi kapattığımda o rüzgarın arkamda yükselen kanatları yarattığını. Bir şekilde uzaklaşmam için sadece ayaklarımı yerden kesmem gerektiğinin farkına varamıyor.