HİÇ

"Hiç. Önemsiz yani." Bu dünya için bize verilen zamanın kullanımında dikkat etmeden seçilen arkadaş, eş, dost ve sairelerin size attıkları küçük çivili kazıklarda sonra denilebilen en güzel cümle. HİÇ. Dahada kötüsü düne baktığımızda ne yaşadınız dediklerinde söylenicek şey yine aynı. Hep aynı. kaç kişiye sorduysam verdikleri cevaplar farklı ama anlam bütünlükleri birdi. Bi kaçı, kilitli kapının anahtar deliğinden bakıp silüet şeklinde ki insanların bedenlerinin oluşturduğu doğal şekillerde görmüş hiçi. Bütün evrene ters ışık verebilsek belki yine aynı sonucu alırız. Umutsuzluğun yayınlanan  bir genelgesinin sloganı gibi durmasın ordan bakınca bu kelime. Bana artık doğallığın hamuru gibi geliyor. En olmadık zamanlarda bir çok kişinin hayatını bile kurtarmıştır. Keyifli olduğu anlar da vardır. Eğlenmeye başladığında eğlenceyi durduramaz hiç olmadığı kadar uzaklaşırsın içinde bulunduğun hiçlikten. Boşluk, içindeki bir insanın anlayacağı kadar derindir. Derinlik ise sesin yankılandığı yerde son bulur. Arada geçen zamansa hiçtir. Sonuçlarını alabildiğiniz her problemin kendiside bir hiçtir. Büyük problemler, büyük hiçtir.Küçükleri küçük hiç. Hayatı düz mantık tadında yaşamak gerek. Sonuçları hep aynı nası olsada. Ne kadar iyi hissediyorsan, bir o kadar da kötü hissetmeye hakkın var. İyi hissettiğin anlarda başka insanlara kötü hissettiriyorsan da onlarda bonus. Bu dengeyi korumak için uygulanması gereken ise. HİÇ. Sonuçta yaşıyoruz. Büyüklerin dediği gibi, "Zaman akıp gidiyor, ister akıntıya karşı kürek çek, istersen zamanın akışına bırak kendini, ne olursa olsun nehirde sandalını çekebileceğin bir sahil bulamazsın. Sahil, nehrin bittiği yerde başlar." O koskocaman nehirden sahile geldiğimizde yada yorulmadan kürek çekip zamanın kaynağına kadar ulaşan içinde aynı olacağı kesindir ki yol bitince ardında kalan HİÇ'tir...

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Girdap

Düşündüğünüz her şeyin gerçek olma ihtimali.

Unutulmaz Film Karakterleri | Cilalı İbo