Eskiden

Eskiden bakkallar vardı...Her sokak arasına itinayla yerleştirilmiş.Mahalle aralarında oynanan saklambaçlar,kör ebeler,yakalamacalar vardı.Çocukken saçın çekilmesine,düşmeye,oyuncak alınmamasına ağlamak vardı.Şimdilerde gözyaşları aşka bıraktı kendini,yalnızlığa ve ölüme.Hatta paraya bile.Eskiden insan vardı,insanlık.İnsan olmanın,yardım etmenin ve paylaşmanın güzel şey olduğu anlatılırdı.Şimdi ise sebepsiz kavgaların,yaşamak için nasıl ''kurt'' olacağın anlatılır oldu.Şimdilerde ihanetler bile gelip geçici oldu.Oysa,oysa eskiden ihanete uğrayan yıllarca acısını yaşardı.İyiliğin ve masumluğun çoğunu sokak aralarında unuttuk.Tolstoy'un bir sözü vardır;''Birine çamur atmadan önce düşün ve sakın unutma;ilk önce senin ellerin kirlenecek.''Sanırım bizler ellerimizi,hatta vücutlarımızı o kadar kirlettik ki değen çamuru fark edemiyoruz.Olsun,canımız sağolsun.Dünya üzerinde tüketeceğimiz ve belkide ''içine sıçacağımız'' birçok şey var daha.Eskiden bir çocuk büyüyorsa ona terbiyeli olması gerektiği anlatılırdı.Şimdi ise çocuklar büyüğe ''pezevenk'' deyince gurur tablosu oluşturuluyor.Daha nice örneği vardır lakin bununla sınırlandırmak iyi olur.Sonra da bu çocuğun büyük başarılar yakalaması,örnek vatandaş olması bekleniyor.Örnek vatandaş yere çöp atmamakla,yaya'ya yol vermekle olunmuyor.Terbiyeli,paylaşımcı ve sevgi dolu olmakla kısaca insan olmakla örnek vatandaş olunabiliyor.Ve biliyormusunuz eskiden ben demeyen bir toplumun şimdilerce bencilleştiğini izleyip,keyif alıyormuşcasına susuyoruz.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Girdap

Düşündüğünüz her şeyin gerçek olma ihtimali.

Unutulmaz Film Karakterleri | Cilalı İbo