Tuvaldeki izler/Vincent Van Gogh

Patates Yiyenler
Hollandalı ard izlenimci ''mutsuz'' bir ressamdır.Resim kariyerine 1880 yılı itibariyle başlamış,genellikle çalışmalarında soluk ve koyu renkler kullanmıştır.Sonralarında izlenimci ve ard izlenimci sanat akımlarından etkilenip renklerini biraz daha açmıştır.''Aslında tek anlamadığım şey sanatı belli sınırlar çizerek icra etme kısmıdır.Sanatsa eğer bu,evrensel ise eğer ve düş gücüyse her şey 'sınır' ne saçmadır.''Sınırı aşıp,özgünlüğünü yaratmayı başarmıştır.Son sözleri her ne kadar ''Mutsuzluğum sonsuza kadar sürer.''olmuşsada çalışmalarını inceleyince mutsuz bir insanın bile yer yer mutluluğu hayal ettiğini görebiliriz.Patates Yiyenler isimli tablosunu çocukluğumdan beri oldukça severim.Büyük bir hüzün anlatır,yoksulluk ve tek masa etrafına toplanıp patateslerini paylaşıp yiyen insanları.Paylaşmayı anlatır,umutsuzluğun içinde bir umut olduğunu ve paylaştıkça ümit edebileceğimizi. Ressam dostu Paul Gauguin ile araları bozulduğu için kulağını kesmiştir.Baktığımızda bir çok insanın,belki bir çok kendini bilmez insanın ''Aptal ve deliymiş herhalde'' yorumlarını duyarız.Bence bay Gogh deli değildi hele ki aptal hiç!Belkide dostluğunu yitirdiği için soyut hissettiği acıyı somutlaştırmak istemişti.Günümüzde milyon dolarlara alıcı bulan en önemli eserlerini ömrünün son iki yılında vermiştir.Tabiki yaşadığı dönemde eserlerini yaratırken kardeşi Theo'dan aldığı maddi yardımlar ile geçinmiş ve çalışmalarına devam etmiştir.Oysa adam yaşasa şimdi zengindi.Bay Gogh, ömrünün son on yılı boyunca yaklaşık 900 suluboya/yağlboya resim ve 1100 karakalem çalışma üretmiştir.Bir sanatçının çıkabileceği en yüksek zirvelerden biridir.Yıllar sonra kardeşi Theo'ya yazdığı bir mektupta çocukluğunu üç kelime ile özetlemiştir''Kasvetli,soğuk ve kısır''.Bu mutsuz adamın yapıtları insanı günler boyu düşündürebilir çünkü;hangi bakış açısıyla bakarsanız,öyle görürsünüz.Bay gogh ömrünün son yıllarına yaklaşırken bedensel ve ruhsal hastalıklarıyla uğraşırken,bir gün kendisini göğsünden vurarak öldürmüştür.Tarihe intihar eden,şizofren,manik depresif hastalıklarına sahip olan bir ressam olarak geçmiştir.Kulağını kesmesi,aşırı alkol kullanması öldüğü tarih itibariyle hakkında konuşmalara sebebiyet vermiştir.
Sevgili bay Gogh,bence sanatçı ''deli'' olmalıdır,evrene farklı bakmalıdır ki olanı olduğuyla değil,özgünlüğüyle yaratabilsin.

Doğum 30 Mart 1853-Ölüm 29 Temmuz 1890

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Girdap

Düşündüğünüz her şeyin gerçek olma ihtimali.

Unutulmaz Film Karakterleri | Cilalı İbo