Çıplak İnsan Bandrolleri

              Üstünün giyinikliği kadar düşünceleri çıplak bir adamın hikayesi bu. Yazmadan önce bu kadar çabuk analiz edilebilen birisini kaleme almak ne denli adil olabilir düşüncesi ile savaştım. Ona yapılan en hafif şey bu olabilir. Çok basit gibi görünen bu kişi aslında basit değil, sadece çıplak. Anlattığı her şey, söylediği her cümle sadece ve sadece karşısındakilerce yargılanması sonucu bir anlam kargaşasına sebep oluyor. Hikâyenin içerisinde kendisini bulanlar, kendilerinin sıfatlandırılmamasından şikayetçi. Şikayetçi olanlarda kendileri, yargılayanlarda. Adamın olayları anlatırken dikkat ettiği tek unsur karşısındakinin boşluğunu dolduracak şekilde geniş ve betimleyici anlatması. Bunda olayları büyüttüğünü söyleyenler. Çok kabasınız. İsim olarak bu adamın adını size söylememe gerek yok hepiniz tanıyorsunuz bu kişiyi.

                Her şeyi zamana bırakıp sadece biraz karşınızdakini anlamaya ve onu dinlemeye niyetlense insan, dünya daha yaşanılabilir bir yer olabilir belki. Evet, bu adamı tanımak gerçekten basit çok kolay karakter analizi yapabilirsiniz hakkında çünkü 21 kelimelik bir diyaloğun sonunda çözümlenebilir. Peki, çözseniz bile daha derinini görebilir misiz? Hayır. Üstü kapalı yapay bir bandrol yapıştırırsınız. Bu şeye benzer sadece yukarıya çıkmak isteyen bir gezgini tanımadan sadece kralın emirleri uygulamak adına üstüne kaya yuvarlamanıza. Aşağıya doğru yuvarladığınız her kaya tepeyi biraz daha küçültür. Bir bakmışsınız belli bir süre sonra bir çukurun içerisinde size bakmak isteyen insanlara taş atıyorsunuz. Ya yağmur yağarda o çukurun içinde ki size sandal yapıp gelen birisinin kafasına taş atarsanız? Tanımak. Sadece bir olay, bir saat veya bir an içerisinde olmamalı. Bir ömür boyu, sakince, dinleyerek ve belirli bir sıfatın altına sokmadan. Çıplak bir sıfatla tanımak.

                Kim bilir belki de bizi düşünen birileri, bir gün bir çukurun içerisinde mahsur kalmayalım diye adını mevsim koyduğu bir sandal bırakmıştır tepenin yamacına. O bizi çoktan çözmüştür de biz kürk mantolu sıfat tamlamalarımız ile yuvarladığımız kayalardan görememişizdir.